Haberler


muğladaki orman yangını
admin tarih 29.08.2011, 23:22 (UTC)
 Muğla Orman Bölge Müdürü Ali Yıldırım, sorumluluk bölgelerinde son 1 hafta içinde çıkan 16 yangında 37 hektar ormanlık alan zarar gördüğüne işaret ederek, "Bölgemizde çıkan Marmaris, Datça, Milas ve Söke yangınları çok riskliydi" dedi.

Muğla Orman Bölge Müdürü Ali Yıldırım, sorumluluk bölgelerinde son 1 hafta içinde çıkan 16 yangında 37 hektar ormanlık alan zarar gördüğüne işaret ederek, "Bölgemizde çıkan Marmaris, Datça, Milas ve Söke yangınları çok riskliydi" dedi.

Yıldırım, Aa muhabirine Aydın ve Muğla'da orman yangını açısından kritik bir döneme girildiğini belirterek, "Önümüzdeki 15-20 günlük süreç orman yangınları açısından çok önemli bir dönem. Bu dönemde vatandaşlarımızdan daha fazla duyarlılık bekliyoruz. Özellikle, bahçe temizliği ve anız yakma gibi konularda vatandaşlarımızın daha dikkatli olması lazım. Vatandaşlarımız, yaşanan yangınlarda duyarlılıklarını gösterdiler. Yaşadıkları bölgede bir duman gören vatandaşımız 177'yi arıyor. Bu duyarlılık sürmeli" diye konuştu.

-1 HAFTADA 16 YANGIN-

Sorumluluk bölgelerinde son 8 ayda çıkan 149 yangında yaklaşık 94 hektar ormanlık alanın zarar gördüğünü ifade eden Yıldırım, şunları söyledi:

"Son 1 haftada çıkan 16 yangında 37 hektar ormanlık alan zarar gördü. Son bir hafta içinde çıkan orman yangınları hızlı ve etkin müdahale ile büyümeden söndürüldü. Bölgemizde çıkan Marmaris, Datça, Milas ve Söke yangınları çok riskliydi. Yangına hassas bir dönemde çıkan bu yangınlarda en fazla 18 hektarlık bir alan zarar gördü. Özellikle, Datça, Marmaris ve Söke yangınlarından olumsuz doğa ve arazi şartlarına rağmen arkadaşlarımız başarılı bir şekilde alevlerle mücadele ettiler. Yanan bölgelerdeki hasar tespiti ile yangınların çıkış nedenlerinin tespitine yönelik çalışmalar sürüyor. "

Bu arada, yangın riski nedeniyle, söndürme ekiplerinin, görev yaptıkları bölgelerdeki, "Hava sıcaklığı ve nem oranını" belirli aralıklarla yangın harekat merkezine bildirdikleri öğrenildi.

- Muğla
(Anadolu Ajansı)
 

Ilıca Plajı'ndaki Büyük Temizliğe Uğur Dündar da Çocuklarıyla Katıldı
admin tarih 29.08.2011, 23:16 (UTC)
 İncecik beyaz kumu, denizin içinde kaynayan kükürt bakımından zengin Termal su kaynağı ile dünyanın en güzel plajları içinde yer alan, İzmir'in Çeşme İlçesi'nin Ilıca Plajı, kirliliğin pençesinde can çekişiyor.
Haber: Ilıca Plajı'ndaki Büyük Temizliğe Uğur Dündar da Çocuklarıyla Katıldı
İncecik beyaz kumu, denizin içinde kaynayan kükürt bakımından zengin Termal su kaynağı ile dünyanın en güzel plajları içinde yer alan, İzmir'in Çeşme İlçesi'nin Ilıca Plajı, kirliliğin pençesinde can çekişiyor. Plajın kumları sigara izmaritiyle kaplanmışken kumun içine gömülen kırık camlar, can güvenliğini tehdit ediyor. Çeşmeli çevreciler 'Başka Ilıca Plajı yok' sloganıyla harekete geçti ve yüzlerce kişi ellerinde çöp torbaları ve eleklerle kumsala indi. Çöp torbalarına kırık şemsiyeler, battaniyeler, pet ve metal şişeler, cam kırıkları, meyve atıkları, terlik, çorap bile girdi. Star Tv Haber Grup Başkanı Uğur Dündar da çocuklarıyla birlikte plaj temizliğine katıldı. Dündar, "İnsanların da nasıl bir doğal cennette yaşadıklarının fakında olmaları ve bunu korumaları gerekiyor" dedi.

Kükürt bakımından zengin Termal su kaynağı ile Çeşme'nin en ılık deniz suyuna sahip olan, kıyıdan yaklaşık 100 metre ilerisinin bile sığ olması nedeniyle, özellikle çocuklar açısından daha güvenli serinleme imkanı sunan, berrak suyu ile akvaryumu andıran, ince beyaz kumuna 'kristal' denilen Ilıca Plajı, kirlilik alarmı veriyor.

Çevre duyarlılığından yoksun kişilerin atıkları nedeniyle kumsal sigara izmaritinden ve pet şişeden geçilmiyor. Kırık cam şişelerinin kumlar arasına gömülmesi can güvenliğini tehdit ediyor. Plaja kıyısı olan evlerin sakinleri, çevre duyarlılığı olan vatandaşlar bu kirlilik üzerine harekete geçti. Üzerinde 'Başka Ilıca Plajı Yok' yazılı tişörtler giyen yüzlerce kişi, ellerine naylon eldivenler giyerek, çöp torbaları ve kum elekleriyle plajı temizledi. Pazar sabahı yapılan temizlik eylemine çok sayıda çocuğun da katılması dikkat çekti.

Uğur Dündar: BİR TEK CESEDE RASTLAMADIM

Star Tv Haber Grup Başkanı Uğur Dündar da çocukları Bora (12), Bartu (10) ve Damla (10) ile birlikte katıldığı plaj temizliğinde çarpıcı açıklamalarda bulundu. Yaklaşık 2 kilometre uzunluğundaki plajda her sabah yürüdüğünü söyleyen Dündar, "Bu güzelim plajda her türlü sebze, meyve, kirli iç çamaşırları, pet şişeler, battaniyeler, koltuk ve sandalyeye rastladım. Tuvaletlerini buraya yapmışlar gitmişler. Bir tek cesede rastlamadım! İnşallah hiç rastlamam. Acınası bir durum. İnsanın burnunu direğini sızlatan bir koku sabahları. Gerçekten böylesine güzel bir köşeye ihanet ediliyor" dedi.

100 BİN KİŞİ YÜZÜYOR Cankurtaran YOK

Uğur Dündar, Ilıca Plajı'nı burasının 10'da biri kadar olan Sakız Adası'ndaki bir plajla kıyaslayarak, "Geçenlerde karşıya Sakız Adası'na geçtik. Sakız Adası buranın yanında hiç. Burası hem doğal güzellikler hem de modern şehircilik açısından çok fark atar. Ama buranın onda biri kadar bir plajda Cankurtaran kulesi var ve üzerinde de iri kıyım bir cankurtaran. Bazen buraya 100 bin insan geliyor, bir tane Cankurtaran yok, can simidi bulamazsınız. Engelliler plajı yapıldı, düşünce olarak 10 numara. İki tane de Cankurtaran kulesi var. Çok sağlam inşa edilmiş, kışın da yıkılmaz ama içinde Cankurtaran yok. Engelliler plajında Cankurtaran olmaması bana göre başlı başına trajikomik durum" diye konuştu.

KRİSTAL DENİZİ BULMAKTA ZORLANACAĞIZ

Denizin temizliğinin de balık çiftliklerinin atıklarıyla tehdit altında olduğuna dikkat çeken Dündar, "Deniz temiz, ancak ilerideki balık çiftliklerinden deniz bol miktarda yem artıkları ve çiftliklerin pisliklerini taşımaya başladı bile. Korkarım çok yakında şu kristal denizi bulmakta çok zorlanacağız" dedi.

YEREL YÖNETİM ANLAŞIYI DEĞŞİMELİ

Uğur Dündar, yerel yönetim anlayışının değişmesi gerektiğini de vurgulayarak, "Bence yerel yönetim anlayışının değişmesi gerekiyor. Ayrıca insanların da nasıl bir doğal cennette yaşadıklarının fakında olmaları ve bunu korumaları gerekiyor. Biz de bugün koruma amaçlı böyle bir eylem başlattık. Çeşme'nin asayiş yönünden hiçbir sorunu yok. Plajda bazen 100 bin kişi oluyor ve temmuz ayında Çeşme'nin tüm plajlarında hırsızlık dört. Demek ki önlemler alınırsa, özen gösterilirse yerel yönetim anlayışında da çok büyük atılımlar yapmak mümkün. Bu kristal denizin güzelliği bana buranın çok daha güzel olması gerektiğini çağrıştırıyor. Akdeniz kıyılarına gidiyoruz, gri renk bir kumsal dibi görünmeyen bir deniz ama o denizin kıyısında çok güzel sosyal tesisler, dinlenme yerleri, duşlar tuvaletler. 100 bin kişinin geldiği bir plajda 2- 3 tuvalet kabini var, onlar da paralı" dedi.

BELEDİYE BAŞKANI YOKTU

Temizlik eyleminde Çeşme İlçe Emniyet Müdürü İlker Emir ile Çeşme Kaymakamı Cafer Sarılı da hazır bulundu. Uğur Dündar, "Çevre bilinci yaratmak ve bunu devam ettirmek amacıyla yapılmış bir eylem bu. Siyasi bir boyutu yok. Üstelik Belediye Başkanı'na karşı yapılmış bir eylem de değil. Emniyet Müdürü'müz, Kaymakamımız burada. Aramızda Belediye Başkanımızı da görmek isterdik ne yazık ki o yok" dedi.

PLAJI HERKES BULMAK İSTEDİĞİ GİBİ BIRAKSIN

Çeşme Belediyesi Meclis üyesi CHP'li Ekrem Oran da yaptığı basın açıklamasında "Her geçen yaz plajımızı çocuklarımıza tarihe karışmış bir güzellik olarak anlatacağımız yıllara doğru gittiğimizin farkındayız. Ilıca Plajı herkesindir. Bulmak istediğimiz gibi bırakmak şartı ile gelen herkes misafirimiz ve başımızın tacıdır. Kimseyi ötekileştirme hakkımız olmadığı gibi kimsenin de bu doğa güzelliğini kirletmeye hakkı olmadığını düşünüyoruz. Babalarımızın emaneti olan bu doğa harikasını çocuklarımıza bize bırakıldığı gibi bırakmak için kirletenlere tepkimizi göstermek üzere anne, başa eş ve çocuklarımızın katılımıyla temizliyor ve bir kez daha sesleniyoruz. Başka Ilıca Plajı yok. Lütfen temiz tutalım, tutmayanları uyaralım" diye konuştu.

"OĞLUMUN ÇOCUKLARI DA YÜZEBİLSİN DİYE TEMİZLİYORUM"

Temizlik eylemine oğlu Murat Özbek ile katılıp çöp toplayan Fersun Özbek, "40 yıldır bu denizde yüzüyorum. Oğlumun çocukları da yüzebilsinler diye bu duyarlılığı gösteriyorum" dedi. Ellerinde çöp torbası olan çocuklar, sigara izmaritlerinin çokluğuna şaşırarak, "Büyükler sigaralarınızı içtikten sonra kuma değil, çöpe atın" mesajı verdi.

Yılın sekiz ayı Çeşme'de kalan Devlet eski Bakanı Işın Çelebi, "Böyle bir kirlilik yok. Sadece plajlar değil Çeşme'de yeşil de yok ediliyor, ağaçlar kesiliyor. Bu güzelliğe kıymayın" dedi.

BALIKÇI TEKNELERİ DE DESTEK VERDİ

Balıkçıların 'Başka Ilıca Plajı Yok' yazılı pankartlarla teknelerle kıyıya yaklaşarak destek verdiği eylemde, Turmepa Deniztemiz Derneği Bölge Koordinatörü Hakan Tellioğlu da gemi ile 250 bin litre sıvı, 5 ton da katı atık topladıklarını açıkladı. - İzmir / Çesme
(Doğan Haber Ajansı)
 

Uludağ Milli Parkında Çarpık kentleşmeye son!
admin tarih 29.08.2011, 23:12 (UTC)
 Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Uludağ Milli Parkında yaşanan çarpık yapılaşmayı ortadan kaldırarak Uludağ’ı modern bir çehreye kavuşturmak için harekete geçti.



Orman ve Su İşleri Bakanlığı yürütülen çalışmalarla yeni imar planını hayata geçirerek ülkemizin ender güzellikleri arasında yer alan ve kış turizm merkezlerinden biri olan Uludağ’ı dünyanın cazibe merkezi haline getirmeyi hedefliyor.





Uludağ Milli Parkı’nın Uzun Vadeli Gelişme Planı 1964 yılında yapılmış olup, bu plan 40 yılın sonunda ömrünü doldurmuş ve günümüz ihtiyaçlarına cevap veremez hale gelmiştir.





Bu sebeple Orman ve su İşleri Bakanlığı Ekim 2008 tarihinde Uzun Vadeli Gelişme Planı’nın revizyonu maksadıyla çalışmalara başlamıştır.



Bu proje neticelendirildiğinde İsviçre’nin Davos şehri ile yarışır, uluslararası ekonomi zirvelerinin düzenleneceği, içerisinde mimari yapısıyla, kongre merkezleriyle, sosyal tesisleri ve alışveriş merkezleriyle donatılmış muhteşem bir Uludağ inşa edilecektir.





Proje kapsamında, tesis işletmecileri ile imar planına aykırılıkları gidermeye yönelik bir de mutabakat imzalanmıştır.



Bu kapsamda Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden bir heyet 5 Ağustos 2011 tarihinde Uludağ Milli Parkı’nın I. ve II. Oteller Bölgesi ile Kirazlıyayla, Sarıalan ve Çobankaya günübirlik kullanım ve kamp alanlarında incelemeler gerçekleştirmiştir.





Yapılan incelemeler neticesinde I. Oteller Bölgesinde yer alan turistik tesis işletmelerinin büyük bir bölümünün 4916 sayılı kanun kapsamında imzalanan mutabakat zaptı çerçevesinde imar planına aykırı olan kısımlarının plana uygun hale getirilmeye başlandığı ve aykırı kısımların %90’a yakın bölümünde çalışmaların tamamlandığı tespit edilmiştir.



Kirazlıyayla, Sarıalan ve Çobankaya gibi günübirlik kullanım alanları ve kamp alanları ile Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenleme çalışmaları devam etmekte olan Bakacak Manzara Seyir noktasında yürütülen düzenleme çalışmaları yerinde incelenmiştir.







Ayrıca, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Uludağ Milli Parkı’nda yapılması öngörülen Otopark ve Kamu Yapılarına yönelik uygulama projeleri ile I. ve II. Gelişim Bölgesinin tamamını kapsayacak biçimde komple altyapı uygulama projelerinin alımına yönelik ihale sürecini de başlatmıştır.





Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Uludağ’da bulunan ve ruhsatları imar planına aykırı olarak hizmet eden otellerin yeniden belirlenen imar planına uygun hale getirilmesi çalışmalarına hız kesmeden devam etmektedir.

ormansu.gov.tr
 

6 firma talip oldu
admin tarih 22.08.2011, 13:54 (UTC)
 Yüzülebilir Körfez” hedefiyle Büyük Körfez Projesi’ni başlatan İzmir Büyükşehir Belediyesi, saatte ortalama yüzde 20 katı madde içeren 4 bin ton çamuru 1 - 2 kilometre uzağa aktarabilecek kapasitedeki yeni tarama gemisi alımı için uluslararası ihaleye çıktı.



19 Ağustos 2011 tarihinde İZSU Genel Müdürlüğü’nde gerçekleştirilen ihaleye biri Hollanda, 5’i Türk olmak üzere 6 firma katıldı. İhale komisyonunun değerlendirmesinin ardından ihaleyi kazanan firmanın açıklanacağını bildiren İZSU yetkilileri, herhangi bir itirazın olmaması durumunda Eylül ayının sonunda ihaleyi alan firma ile sözleşme imzalanacağını açıkladı.



İhaleyi kazanan firma, İZSU Genel Müdürlüğü’ne ihale şartnamesindeki özelliklere uygun olarak gemi ve römorkörü hazırlayıp 8 ay içerisinde İzmir’e teslim edecek. Yeni ve yüksek kapasiteli tarama gemisi, Körfez’e akan derelerin temizlenmesi, Körfez’in kuzeyinde bir sirkülasyon kanalı açılması ve Körfez tabanındaki malzemelerin temizlenmesinde kullanılacak. Tarama gemisi, bir saatte ortalama yüzde 20 katı madde içeren 4 bin ton çamuru 1-2 kilometre uzağa aktarabilecek kapasitede olacak.
İHA
 

Çevre faciası
admin tarih 22.08.2011, 13:50 (UTC)
 Balık ölümlerinin ardından dereye fabrikaların zehirli atıkları bırakılmaya devam ederken, beyaz köpükler ise vatandaşları korkutuyor. Binlerce balığın telef olduğu deredeki koku sebebiyle hayatın çekilmez olduğunu belirten vatandaşlar, derenin ıslahı ve çevre katliamının durdurulması için Vali Şahabettin Harput'u göreve davet ediyor.


Sanayisiyle Türkiye'nin Detroit'i olarak gösterilen Bursa'da bazı fabrikaların atık sularını dereye deşarj etmesi çevreyi olumsuz etkiliyor. Hem ekolojik dengeyi bozan hem de görüntü kirliliği oluşturan bu atıklar insan sağlığını da etkiliyor. Merkez Nilüfer ilçesi Ayvalı Deresi'ndeki toplu balık ölümleri ile korkulu anlar yaşayan mahalle sakinleri, bu olaydan kısa bir süre sonra derenin üzerinde kimsayal köpükler sebebiyle tedirgin günler yaşıyor.



Üst üste yaşanan bu olaylardan sonra yetkililer bir an önce göreve çağıran vatandaşlar, "Geçtiğimiz günlerde yaşanan balık ölümlerinden sonra üzerimizde bir tedirginlik zaten vardı. Çocuklarımızı tek başına dışarı bile salmaya korkar olduk artık. Nilüfer güzel bir yer ama, bu modernlik ile söz edilen bir mahallede bu görüntülüer hiç hoş değil. Gördüğünüz gibi yaşanan balık ölümlerinden sonra yetkililer hiç harekete geçmemiş ve fabrikalara uyarıda bile bulunmamışlar ki şu anda bu manzara ile karşı karşıyayız. Müdahale edilmesi için bir insanın ölmesi mi gerekiyor" dedi.



"NİÇİN BİR ÇİVİ BİLE ÇAKILMADI"


Vatandaşlar, bu derenin ıslah edileceğini ve yeşil Bursa'ya Nilüfer'e yakışır bir yürüyüş alanı spor alanı haline geleceğini söyleyen belediye yetkililerine "Niçin hala bir çivi bile çakmış değiller" diye dert yandı. Vatandaşlar, belediye çalışanlarını duyarlı olmaya çağırdılar.


Yetkililerin açıklamalarına rağmen mahalle sakinleri, balıkların da kesinlikle oksijensizlikten telef olmadığını öne sürdü. Vatandaşların Ayvalık Deresi'nin ıslah edilerek etrafa yayılan yoğun kokununun bitirilmesi için bir çok eylem yapmamıza rağmen Nilüfer Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi'nin ise bu ıslahı için yıllardır ayrı ayrı projeler ürettiklerini söylüyorlar
İHA
 

Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan Sokak Hayvanları İçin 40.000 Su Kabı
admin tarih 22.08.2011, 13:45 (UTC)
 Orman ve Su İşleri Bakanlığı sıcaklıkların artmasıyla birlikte sokaklarda susuzluk sıkıntısı yaşayan sokak hayvanları için harekete geçti.





Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından, 81 ilde dağıtılmak üzere sokak hayvanları için oluşturulmuş 40.000 adet su kabı “Susuyorum ama konuşamıyorum” sloganıyla önümüzdeki günlerde dağıtılmaya başlanacaktır.





Orman ve Su İşleri Bakanlığı taşra teşkilatı aracılığıyla dağıtımı yapılacak su kaplarının verildiği mahalle halkınca sahiplenilmesi ve gayesine uygun olarak sokak hayvanlarına hizmet edebilmesi sağlanarak, su ve yiyecek bulamadıkları için ölen sokak hayvanlarının önüne geçilebilecek ve onların da rahat yaşamaları için uygun ortam oluşturulmuş olacaktır.





Orman ve Su İşleri Bakanı Prof Dr. Veysel EROĞLU, sokak hayvanları için geliştirilen “Susuyorum ama konuşamıyorum” projesinin yanı sıra Bakanlığın hayvanları korumaya verdiği önemle alakalı şu açıklamaları yaptı:





“Bakanlık olarak, bütün canlıların hayat kaynağı hava, su ve toprağı korumak ve canlı yaşamın idame ettirilmesi için gerekli tedbirleri almakla mesulüz. Bütün hayvanlar türüne has hayat şartları içinde hayatlarını sürdürme hakkına sahiptirler. Bizlerin üzerine düşen vazifelerden biri de bütün canlıların yaşam hakkına destek vermek, onlar için sürdürülebilir bir çevre ve gelecek temin etmek için çalışmaktır.





Günümüzde ilgili kanuni düzenlemelerle ve bu husustaki çalışmalarla, hayvan haklarının korunması ve hayvanların daha refah içinde yaşayabilmeleri konusunda önemli bir yol kat edilmiştir. 2004 yılında yürürlüğe giren 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu ve bu Kanuna dayalı hazırlanan Yönetmelik kapsamında gerekli çalışmalar yapılmaktadır.





Hayvanları Koruma Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 2004 yılından bugüne kadar dönüp baktığımızda; başıboş hayvanlar daha insani usullerle rehabilite edilmeye başlanmış, ev ve süs hayvanı satış yerleri kontrol altına alınmış, deney hayvanlarının kullanımı ile alakalı etik düzenlemeler getirilmiş, hayvanat bahçelerindeki hayvanların refah düzeyi artırılmış ve hayvanlara eziyet hukuken engellenmiştir.





Bu kapsamda, Bakanlığımız hayvan refahı yanı sıra hayvan haklarının korunmasını da esas alarak üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmektedir.





“Susuyorum ama konuşamıyorum” projesi gibi sokak hayvanlarının refahını artırıcı çalışmalarda, dağıtılan su kaplarının maksadına uygun hizmet edebilmesi için halkımızdan ve sivil toplum kuruluşlarından destek bekliyoruz.





Çocuklarımıza da her canlının bu dünyada bulunmasının bir sebebi hikmeti bulunduğunu ve hayvanların korunmaya muhtaç canlılar olduğunu anlatarak, su kaplarına su doldurulmasında onlara da vazife vererek hayvan sevgisini aşılayabilmeliyiz.”
Ormansu.gov.tr
 

<-Geri

 1  2  3  4  5  6 Devam -> 
bugün dunyacim.tr.gg de 26 ziyaretçi (34 klik) kişi burdaydı!
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol